Ağrının Kucaklanışı





Yüzüm çarpardı benim inince çarşılara
Minarelere, seyyarlara ve broşürlere
Her yanı kaplardı et, saç, tırnak, rakı
Sabaha doğru inince çarşılardan
Göz kapaklarım düşerdi
Görünce selaya kulak veren kuşları..
Yüzüm çarpardı benim boyalı insan bakışlarına
Gözlerime değsin isterlerdi gözleri
Ve payımı alırdım
Ya bir arzu, ya sırıtkan bir bakış ya tabanca.
Geçerken kadınların yanından
Gebe kokardı her yanım
Yahut çarşaf, örgü ve pranga
Geçerdim kenarından soğuk avluların
Ahşap evlerin, tatsız telaşelerin
Ben bakardım onlar yüz çevirirdi
Ne de olsa mevsimleri kıştı
Benim ise putları eriten bir şeydi bakışlarım
Dünyanın bekaretini bozandı.
Eser geçerdim aralarından 
Tam avluya girecekken 
Bir atlı çıkagelirdi
Dik baş, devrik göz, o mağrur eğim ve bir ses,
''Ağrıyı kucakla.''
İnsanları bu yüzdendir kucakladığım
Bu yüzdendir mızraklara saplandığım
Velhasıl, neydi ki insan iki kol iki bacaktan başka?
Anladım çok sonra doğanla ölenin ortaklığını
Anladım insan kimdir
Bir arza baktım bir semaya
Ya Samed Ya Mütekebbir
Ey âlemlerin Rabbi
Çölüme yağmur indir.

-SON-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüfek, Mikrop ve Çelik

Su ve Ateş

Something Inside Us