Kayıtlar

2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Söz Ola Kese Savaşı Söz Ola Kestire Başı

Resim
  " Müminler der ki: '(Savaşın hükmünü ve sevabını anlatan) bir sure indirilseydi ya!' İçinde savaşın zikredildiği muhkem bir sure indirildiğinde, kalplerinde hastalık bulunanların, (ölüm korkusundan peyda olmuş) baygın bakışlarla sana baktığını görürsün. Korktukları başlarına gelsin!" "İtaat edip güzel söz söylemeleri (gerekirdi). İş ciddiyet kazandığında, Allah’a sadakat gösterselerdi, bu onlar için daha hayırlı olurdu." (Muhammed/20-21) Bilindiği üzere Allah bizleri sınayacak ve haberlerimizi ortaya çıkaracaktır. Bu sınamalar/imtihanlar kimi zaman güzelliklerle kimi zaman da musibetlerle olabilir. Bazen düşünmeden söylediğimiz, vaatlerde bulunduğumuz şeyleri gün gelir Allah önümüze serer ve nasıl davranacağımızı görmek ister. Allah kimi zaman da insanı iddiasından vurur. Şöyle ya da böyle, imtihanlara uğrayacağımız, fitnelere duçar olacağımız aşikardır. Peki müminler olarak bu imtihanlara nasıl yaklaşmalı, öncesinde neler yapmalı, imtihan esnasında nasıl ...

Burçlar

Resim
Astroloji, gök cisimlerinin ve astronomik fenomenlerin insan karakteri ve kaderi üzerine bilgi edindiğini iddia eden bir tür falcılıktır. Yunanca yıldız anlamına gelen 'astro' ve bilgi  anlamına gelen 'logos' kelimelerinden türetilmiştir. Astroloji ile ilgilenen insanlara ise astrolog ismi verilir, yani yıldız falcıları. Astrologlar, güneşin ayın ve gezegenlerin insanın yaşamı, karakteri ve kaderi üzerinde etkileri olduğunu ve buradan hareketle bir kişinin geleceğinin kestirilebileceğini iddia ederler. Görüldüğü üzere astrologların iddia ettikleri şey yenilir yutulur gibi değil. ''Gezegenlerin insan kaderine etkisi ve astrologların insan geleceğinden haber vermesi.'' Bu iddialara ilmi ve fenni olmak üzere iki cihetten yaklaşıp falcıların iddialarına yakından bakacağız. Astrolojinin bir bilim dalı kabul edilmediğini bilimle az da olsa alakadar olanlar bilir. Astronomi ile karıştırılmasın lütfen. Astrologlar gezegenlerin ve yıldızların insan üzerinde etkis...

Ağrının Kucaklanışı

Resim
Yüzüm çarpardı benim inince çarşılara Minarelere, seyyarlara ve broşürlere Her yanı kaplardı et, saç, tırnak, rakı Sabaha doğru inince çarşılardan Göz kapaklarım düşerdi Görünce selaya kulak veren kuşları.. Yüzüm çarpardı benim boyalı insan bakışlarına Gözlerime değsin isterlerdi gözleri Ve payımı alırdım Ya bir arzu, ya sırıtkan bir bakış ya tabanca. Geçerken kadınların yanından Gebe kokardı her yanım Yahut çarşaf, örgü ve pranga Geçerdim kenarından soğuk avluların Ahşap evlerin, tatsız telaşelerin Ben bakardım onlar yüz çevirirdi Ne de olsa mevsimleri kıştı Benim ise putları eriten bir şeydi bakışlarım Dünyanın bekaretini bozandı. Eser geçerdim aralarından  Tam avluya girecekken  Bir atlı çıkagelirdi Dik baş, devrik göz, o mağrur eğim ve bir ses, ''Ağrıyı kucakla.'' İnsanları bu yüzdendir kucakladığım Bu yüzdendir mızraklara saplandığım Velhasıl, neydi ki insan iki kol iki bacaktan başka? Anladım çok sonra doğanla ölenin ortaklığını Anladım insan kimdir Bir arza baktı...

Gencim Ya İşte

Resim
  Bizim memlekette Oldun mu şöyle onbeş yirmibeş arası Bir adın filinta olur, bir adın çakı Hatta kanı kaynar bir delikanlı Gençtir ya  O değil midir ağız dolusu gülecek Merdivenleri ikişer üçer inecek Böğrü ağrıyana dek koşacak olan O değil midir Pusatın dostu olacak Kanı kana katacak olan Ben de gencim ya işte Sahi benim gençliğimde bir hâl var Sırtımda bir küfe  İçinde iki cihân Çarpık dizlerim, ince bileklerim Damarlarımda hantal bir kan Ve gözlerim, nereye baksa yılgınlığı bulan Ne toprak, ne filiz, ne çiğ ve ne de kar Benim gençliğimde bir hâl var. - SON -

Metamorfoz

Resim
İnsanlarin ekserisi degisimi sevmez. Çünkü degisim onlara duygusal bir acı verir. Mesela şehir değiştirmek veya  boşanmak gibi hayatin rutin akisini degistiren olaylar insanları içten içe sıkar, tedirgin eder ve acı verir. Yine onların bircogu da aciyla nasil bas edileceğini öğrenmediği ve aciyi hayatlarinda olmamasi gereken bir anormalite olarak algiladigi icin  degisim ve degisime dair ne kadar olgu varsa karsi cikar, onlardan kacar ve benimsemez. Tabi bu durum her degisim icin soz konusu degildir. Ornegin ikinci el arac kullanan birisi icin sifir bir araca terfi etmek acili degil bilakis sürur vericidir. Yani insanlar hayat konforlarını artıracak değişimciklerden değil hayatlarını topyekün etileyecek olan dönüşümlerden ürkerler. Evet degisim beraberinde sıkıntı ve aci da getirir ama buna katlanmali degil mi? İnsanlar nicin aciya bu kadar tahammulsuz? Bunun en somut ornegini gundelik hayatimizda gorebiliriz. Mesela bir bas agrisinda bile agri kesici haplarin yakasina yapisma...

Terziler Gitsinler

Resim
Terziler geldiler. Bundan yüz yıl önce. Ellerinde büyük büyük makaslar. Yüzlerinde birazdan kesip biçecek olmanın verdiği mağruriyetle. Terziler geldiler. Büyük bir dev vardı önlerinde. Savaştan henüz çıkmış olan bu devin üstü başı harap vaziyetteydi. Kolları hemen sıvadılar. Başladılar kesmeye. Ne ölçü almak var ne mezura. Öyleydi ya, bu büyük bedeni ölçmeye muktedir değillerdi. Devin üzerinde eski bir miltan. Eprimiş, yer yer sökük. Terziler bu eski miltanı çekip alıverdi bedenden, ama beden bu ya üryan durmaz. Terziler başladılar buldukları parçaları yamamaya. Ne buldularsa geçirdiler bu bedene. Çirkin mi çirkin birşey ortaya çıktı. Gülünç duruma düşmüştü artık bu dev. Terzilerden son bir dokunuş. Ayakta iskarpin, bacakta şalvar, daha üstünde redingot, bir de fötr şapka!  Dev durumu garipsemedi değil. Bu maskaralığı ilk fark eden basireti henüz sönmemiş olan gözlerdi. Bedene birşeylerin yolunda gitmediğine dair sinyalleri veren de yine onlardı. Terziler, kendilerince bir iş başa...